İnternetlileştiremediklerimizden misiniz?

2019 yılına girdiğimiz şu günlerde halen işlerinizi internete taşımadıysanız, dijitalleştirmediyseniz işiniz gerçekten zor. Siz de bedeli ne olursa olsun değişime direnen kesimin bir üyesisiniz demek. Kriz sözcüğünün daha sık frekanslarda telaffuz edilmeye başlandığı şu günlerde, işletmenizin varlığını devam ettirebilmek için ” İşletmenizi İnternete Taşıyın ” diyenlere mutlaka kulak vermelisiniz, diye düşünüyorum. İşinizi internete taşımak için halen vakit varken…

Konvansiyonel yöntemlerle iş yapan KOBİler için, bir dijital varlık oluşturmak ve işletmelerini internete taşımak önemli bir karardır ve birçok faktörün birlikte düşünülmesi gerekmektedir. KOBİ’ ler diyoruz, çünkü kurumsal firmalar bu işi çoktan halletmiş durumdalar. Bu yazımızda özellikle KOBİ düzeyindeki işletmelere, işlerini internete taşımaları için bir yol haritası çizmeye gayret göstereceğiz. Yapılması gerekenleri maddeler halinde sıralamak çok daha pratik ve anlaşılır olacaktır:

# Bir İnternet Sitesi Hazırlayın

“Bu devirde internet sitesi olmayan firma mı kaldı?”, “Zaten internet sitemiz var!” dediğinizi duyar gibiyiz. Belki başlığı şöyle atmak gerekirdi: “İşlerinize katkı sağlayacak, gerçek bir internet sitesi hazırlayın“. İnternette biraz dolaştığınızda ve kısa bir araştırma yaptığınızda, internet dünyasının gelmiş olduğu noktayı ve trendleri kolaylıkla görebiliyorsunuz. Durum böyleyken halen 5 – 10 yıl öncesinin teknolojilerine ve kullanıcılarına hitap eden site ile müşterilerinizin karşısına çıkıyorsanız, internet siteniz yokmuş gibi düşünebilirsiniz.

İnternet sitenizin günümüz trendlerine uygun olarak mutlaka kullanıcı etkileşimi içermesi, sosyal medya ile yüksek oranlı entegrasyonu, arama motoru optimizasyonu (SEO) doğru kurgulanmış zengin bir içeriği olduğundan lütfen emin olunuz. Statik web sitelerinin ömrü çoktan dolmuş durumda, sürekli güncellenen, dinamik bir ortam yaratmalısınız. Ancak bu şekilde kullanıcının dikkatini çekebilir, uzun süre bağlantıda kalmasını sağlayabilir ve istediğiniz mesajları verebilirsiniz.

İşinizi internete taşımak yönündeki çalışmalarınıza tam bu noktadan başlamalısınız.

# Google Servisleri vb. Kullanın

Bugün bir çok uygulamaya google servisleri ve benzer platformlar üzerinden ücretsiz olarak ulaşabilmekteyiz. Mail adresi başta olmak üzere, zaman yönetimi ve iş performansınızı arttırıcı bir çok uygulama bir tık uzağınızda. Google business, takvim, ortak belge paylaşımı (Google Drive), toplantı yönetimi yazılımları vb. ücretsiz uygulamalar iş yapış biçimlerinizi değiştirebilecek ve sizlere yönetsel anlamda yarar sağlayacak cinsten.

# Sosyal Medyada Yer Alın

Sosyal medyanın bir yerinde, bir şekilde yer almıyorsanız internette olmanızın pek de bir faydası olduğu söylenemez artık. Bugün sosyal medya, bazı durumlarda internet ile eş anlamlı olarak kullanılır hale geldi. Hali hazırda işletmenizin bir sosyal medya hesabı yoksa veya açıldığı halde atıl duruyorsa, iyi yönetilen bir sosyal medya hesabının kurumunuza katacağı değeri tahmin bile edemezsiniz. Hemen şimdi en azından temel sosyal medya mecralarında (facebook, instagram, twitter, google+, pinterest, linkedin, slideshare, tumblr …) yer almak için harekete geçin derim.

Sosyal medya yönetimi artık uzmanlık gerektiren bir alan olsa dahi, eğer yeterli bütçeniz bulunmuyorsa, ilk etapta kendiniz veya mevcut personeliniz tarafından dahi yönetilebilir.

# Dijital Varlık Yönetimi Uygulayın

Son zamanlarda sıklıkla duymaya başladığımız terimlerden birisi de “dijital varlık” ve “dijital varlık yönetimi” dir. Digital Varlık Yönetimi (DAM – Digital Asset Management), işletme içerisinde veya dışında üretilmiş her türlü analog veya dijital medyanın (video, resim, müzik, döküman, içerik, haber vb.) elektronik ortama aktarılarak, önceden tanımlanmış standartlar doğrultusunda arşivlenmesi ve yönetilmesidir. Elektronik ortama aktarılan ve işletmelerdeki çalışanların kayıtlara en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayan arama kriterleri de eklenen kayıtlar artık bir Varlık (Asset) olarak adlandırılmaktadır.

# E-Ticaret Yapın

İnternet üzerinden satılabilir bir ürün veya hizmet üretiyorsanız -ki, ben internet üzerinden satılamayacak herhangi bir ürün veya hizmet olmadığına inananlardanım- mutlaka e-ticaret’ e adım atmalısınız. E-ticaret oldukça özellikli ve iyi takip edilmesi gereken bir konu olsa dahi, günümüz teknolojisi sayesinde öyle gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor bir operasyon değildir. Hele ki, geleneksel yöntemlerle yaptığınız satış için harcadığınız kaynağı düşündüğünüzde. Ancak çoğu işletme e-ticaret’ in ekstra bir gider anlamına geldiğini düşünmekte ve ek bir maliyet olarak değerlendirmektedir. Düşük personel ihtiyacı, fiziki kiralara göre cüz’i kira giderleri vb. bir çok unsur e-ticaret sayesinde işletmenize artı değer katacaktır.

# Alacaklarınızı E-Tahsilat ile Tahsil Edin

Hala önce bir satış temsilciniz gidip sipariş alıyor, sonra bir başka görevliniz malı sevk ediyor, en sonunda da aynı kişiler veya bir başka personeliniz tahsilat için mi müşteriyi ziyaret ediyor? Hele bir de ilk seferde tahsilat yapılamadığında, bir sonraki rutunda bir daha mı uğruyor? Tek diyebileceğimiz, “Allah yardımcınız olsun!”.

Kriz dönemleri ve tahsilat stratejileri başlıklı yazımızda da belirttiğimiz üzere, artık bir şeyleri değiştirmenizin zamanı geldi de geçiyor. Tahsilat alışkanlıklarınız da bunlardan birisi. E-tahsilat ise bu bağlamda sizler için çok büyük avantajlar sunuyor. Mutlaka kullanmalısınız. Benim bu çerçevede inandığım bir kuralım var:

“Ne satıyor olursanız olun ve ne zaman, ne şekilde satarsanız satın, paranızı müşteriden, ödeme yapması mümkün olan ilk anda, en uygun şekilde ve en yüksek miktarda tahsil edin!”

# İnternet Reklamları

Reklam vermiyorsanız verin, internetten başka mecralarda veriyor ancak bu iş için interneti kullanmıyorsanız kullanın. Bu kadar basit, anlaşılır ve net! Sokağa atacak paranız varsa bilemeyiz tabii ki. Biraz ütopik olacak belki ama, yakın gelecekte internet ve ilgili mecralar dışında reklam mecrası kalmayacak dense çok da şaşırmayız belki de.

Reklam yatırımınızın geri dönüşümünü çok net olarak takip edebileceğiniz, tam olarak hedeflediğiniz kitleye yönelik çalışmalar yapabileceğiniz, çalışmalarınızı kişiselleştirebileceğiniz, değişen durumlara en hızlı şekilde müdahale edebileceğiniz – adapte olabileceğiniz, düşük maliyetle yüksek getiri sağlayabileceğiniz başka reklam mecrası bulunmamakta.

# Blog

İnternet sitesi ve sosyal medya platformları ile birlikte düşünülmesi gereken ve üçlü sac ayağını tamamlayan bir diğer unsur ise blog yayınlamaktır. İster kurumsal web sitenizin içerisine entegre edeceğiniz blog sayfaları, isterseniz bağımsız bir site olarak hazırlayacağınız blog sayfaları, internet üzerindeki varlığınıza çok büyük katkı sağlayacaktır. Şirket çalışanlarınca hazırlanacak ve içerik girilecek bir blog da genellikle fayda sağlamaktadır.

# Satış Platformları

Ölçek ekonomisi kullanan, büyük satış platformlarında yer almak ve satışlarınızın belli bir bölümünü internet üzerine taşımak da mutlaka uygulamanız gereken bir yöntem. Aslında bu konuda Amerika’ yı yeniden keşfetmeye hiç gerek yok. Hepimizin bildiği bir başarı hikayesi var : yemeksepeti.com . Küçük bir büfe dahi işletseniz bu ortak satış platformunda yer almalısınız. Sizler de kendi sektörünüze uygun ortak satış platformlarında, b2b portallarında vb. mutlaka aktif olarak bulunun.

# Etkin e-posta kullanımı

Mutlaka e-posta kullanıyorsunuz, hatta her gün onlarcasını alıyor, gönderiyorsunuz. Buna hiç şüphe yok. Peki e-postalarınızı satış amaçlı olarak ne kadar kullanıyorsunuz? Mesela bir haber bülteni üyelik sisteminiz (Newsletter) var mı? Hedef kitlenize düzenli bilgilendirme e-postaları gönderiyor musunuz? Kurumsal parazda doğrudan e-posta ile ne kadar tanıtım yapıyorsunuz? Göndermiş olduğunuz e-postalar ne derece etkileşimli ve albenili? Bu soruları daha da arttırmamız mümkün. İşinizi internete taşımak fikrini benimser ve internet odaklı bir şekilde yeniden yapılandırmaya karar verirseniz, e-posta sisteminizi de gözden geçirmeniz faydalı olacaktır.