Koronavirüs Sonrası Ofisler (Koronavirüs Yazıları – V)

Koronavirüs pandemisi süreci tüm korkutuculuğu ile devam ederken, tablo da yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve buna bağlı olarak, salgın sonrası insan yaşamı konusunda kapsamlı çalışmalar görülmeye başlandı. Gelecekteki yaşantımıza “Fütüristler” kadar farklı boyutlardan bakamasak ve nokta atışı tahminler yapamasak da, özellikle işletmeleri bekleyen gelecek konusunda bazı gerçekleri fark etmek çok da zor değil. Koronavirüs sonrası ofisler, ofis yaşantısı ve çalışma hayatı da bunlardan birisi.

Koronavirüs Pandemisi Sürecinde ve Sonrasında Ortaya Çıkacak Tasarruf Tablosu Hakkında Görüşlerim (Koronavirüs Yazıları – II) başlıklı yazımda da belirttiğim üzere, gerek bu süreçte çalışma alışkanlıklarımızın -zorlayıcı bir faktörün etkisiyle- mecburi olarak evrilmesi, gerek birer paradigma olarak gördüğümüz bir çok alışkanlığımızın aslında yanlış olduğunun farkına varılması, gerekse yaşanacak olan artçı ekonomik kriz nedeniyle bir takım önlemlerin alınmasının ve tasarrufa gidilmesinin mecburi olacağı gerçeğinden hareketle, salgın sonrası iş hayatımızın eskisinden çok farklı olacağı aşikar. Bundan sonraki yazılarımda da -geniş perspektiften bakan paylaşımların yanı sıra- ortaya çıkacak bu farklılıkları başlıklar halinde incelemeye gayret göstereceğim. Koronavirüs sonrası ofisler bunlardan ilki…

 

Evet, salgın sürecinde evlerden çalışma hepimize gösterdi ki, işyerinde yapabildiğimiz hemen her şeyi evlerimizden de yapabiliyoruz. Üstelik, böylesi bir krize bir çoğumuz hazırlıksız olarak yakalanmış olsak dahi. Hatta bazı iş kolları ve çalışan tipleri için evden çalışmanın daha verimli olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Uzun yıllar önce başlayan bu çalışma şekli hep aklımızdaydı ama bir türlü cesaret edilemiyordu, bu zaman zarfında mecbur kalarak denemiş olduk ve oldukça olumlu sonuçlar aldık. Koronavirüs salgını sonrasında evden çalışma ihtimalimiz de oldukça yüksek görünüyor.

 

Bu durumun en tipik sonucunun ofis metrekarelerinin azaltılması olacağını düşünmekteyim. 2008 krizinde ofislerde çalışan başına düşen metrekarenin 14′ ten 11.5′ e düşmesi gerçeği de bu düşünceyi desteklemekte. İçerisinde bulunduğumuz krizin 2008 krizinden çok daha derin olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tekrar bir metrekare azalması yaşanması kaçınılmaz. Büyük kiralama firmalarının hisselerindeki düşüşler ve özellikle son yıllarda ortak ofis vb. çalışma biçimlerine olan talep artışı da diğer kanıtlar. Başka bir ifade ile Koronavirüs, zaten başlayan bir trendin ivmesini daha da artıracağa benziyor.

 

Çalışanların büyük çoğunluğundan, artık işlerini evden yapmaları yönünde talep geleceği tahmin ediliyor. Birçok firmanın da bu taleplere kayıtsız kalmayacağı tahmin ediliyor. Burada benim öngörüm, çalışanların talebi veya verim artışının yanı sıra, firmaların tasarruf amacıyla da bu eğilimi destekleyecekleri yönünde. Zira, ofis kiraları total giderler içerisinde oldukça büyük bir paya sahip ve yakın gelecekte bizi bekleyen ekonomik zorluklar konusunda da düşünülmesi gereken başlıca giderlerden birisi.

Konuya sadece ofis metrekaresi, birim çalışan başına düşen alan veya metrekare fiyatları olarak bakmamak gerekiyor. Bir çalışanın ofiste yürüteceği fiziki çalışma nedeniyle ortaya çıkan diğer giderler de azımsanmayacak ölçüde. Zaman maliyetini bir kenara bırakırsak, araç ve ilgili giderler, yiyecek-içecek giderleri, kırtasiye giderleri, ofis temizlik giderleri, enerji maliyetleri vb. ofis gider kalemleri de bu çalışmalardan doğrudan etkilenmekte. Plazalara ve benzeri alanlara kayan iş yaşamında aidat ve sosyal ortamlar gibi ekstra giderler de hesaba katılmalı.

Koronavirüs sonrası ofisler bahsine, sadece çalışanların artık evden çalışacakları şekliyle bakmak da eksik olacaktır. Şimdiden dile getirilen bir takım farklı çalışma biçimleri de bu başlık altında incelenebilir. Örneğin, dışarıdan kiralanacak ortak ofislerde yürütülen çalışmaların (coworking) hijyen nedeniyle eskisi kadar rağbet görmeyeceği tahmin edilirken, şehir dışında, hatta kırsal alandaki ofislerin revaçta olacağı tahminleri yapılmakta. Bu noktada, en olası bulduğum versiyonlardan birisi, artık çalışmaların ev ile ofis arasında paylaştırılacağı ve ofiste geçirilen sürelerde ortak kullanımlı daha küçük ofislerde çalışılacağı şeklindeki yaklaşım. %100 eve geçiş, en azından şu an için, pek olası görünmüyor.

 

Koronavirüs ile ilgili diğer yazılarım:

İşletme Ölçeğine Bağlı Olarak, Koronavirüs Salgını Sonrası Ekonomik Görünüm Tahminlerim (Koronavirüs Yazıları – I)

Koronavirüs Pandemisi Sürecinde ve Sonrasında Ortaya Çıkacak Tasarruf Tablosu Hakkında Görüşler (Koronavirüs Yazıları – II)

Gelir Harcama Zinciri Kırılıyor, Kriz Derinleşiyor (Koronavirüs Yazıları – III)

Koronavirüs Ekonomisi Üzerine Notlar (Koronavirüs Yazıları – IV)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir